Ögetay Kayalı

Kısaca beni anlatan ve anlatmayan üç şey: Astrofizikçi, fotoğrafçı ve yazar.

Şu anda NASA‘nın en çok ziyaret edilen platformlarından Astronomy Picture of the Day (APOD)’da görev alıyorum. Aynı zamanda Michigan Tech Üniversitesinde Astrofizik alanında doktora adayıyım. Bunlara ek olarak, Barış Özcan‘ın YouTube kanalındaki bazı videoların araştırmasını ve yazımını yapıyorum. Şu anda aktif olarak yürüttüğüm bu üç ayrı çalışma, profesyonel iş hayatımın çoğunluğunu oluşturuyor.

Öte yandan on yıldan uzun süredir vazgeçilmezim olan fotoğrafçılık serüvenim de hayatımın önemli bir parçası haline geldi. Her ne kadar profesyonel fotoğrafçı olmasam da, yaşadığım çevrenin doğayla iç içe olan dokusu beni yaban hayatı fotoğrafçılığı ile daha da yakınlaştırdı. Bunlara ek olarak, profesyonel hayatımla da bütünleşen astrofotoğrafçılık, son zamanlarda Texas’taki bir gözlemevine gönderdiğim ekipmanımla aktif bir uğraşa dönüştü.

Bir yandan bunlar, beni anlatmayan üç şey, her ne kadar dışarıdan bakıldığında böyle görünse de. Astrofizikçiyim, lakin ışıktan hızlı parçacıkları düşünürken, elektrodinamik simülasyonlar yaparken, kendimi ne yaptığımı sorgularken bulmadığım bir an yok. Bu kadar insani problemin içerisinde, şımarık bir çocuk gibi, belki de on yıl sonra birilerine bir ihtimal faydası olacak bilginin peşinden koşarken… 

Fotoğraf çekiyorum... Çünkü insan her şeyden önce görebilmeli. Güzeli görmeden nasıl hayal edebilirsin, nasıl arzulayabilirsin? Bir kuşu sevmeden, doğayı nasıl koruyabilirsin? Yazıyorum… Çünkü anlayabildiğim kadarını, anlatmak da istiyorum; görebildiğim kadarını, göstermeye çalıştığım gibi. Bu yüzden Michigan Tech’te aynı zamanda Humanities’te misinformation üzerine bir takım çalışmalar yürütmeye çalışıyorum. Sanki tek başına bir doktora, APOD, üstüne bunca hobi yeterince fazla değilmiş gibi. Sanırım bu kaybolmuşluk ve çırpınış, benim kim olduğumu daha iyi anlatıyor. Fakat kim gerçekte kendini ne kadar anlayabilir ki?